14 Haziran 2007

Babayla Rakı İçmek

Hayatın belki de bir erkek evlada yaşattırabileceği en mükemmel şeylerden biridir belki de evladın babasıyla rakı içmesi. Önce sofra kurulur. Acılı ezme, haydari, humus, ezine peyniri, kavun, buz, rakı bardakları ve mevsimine göre levrek, çipura, mercan veya lağos konur sofraya. Buz ve rakı da geldi mi ritüel hazırdır başlamaya.
Balık yenirken bir veya iki kadeh atılır. Muhabbet daha bir güzel olmaya başlamıştır artık. Karşınızdaki insan evrenin en bilge adamıdır. Bir ton şey görmüş geçirmiş olan o adamın her cümlesinden bir şeyler kaparsınız. Rakı kadehi her kalktığında havaya babanızdan daha aşağıda tutmak gerekir kadehi. Mezenin tadı, verilen tatlı hayat derslerine karışır. Muhabbetin sonuna doğru babanızın yüzüne bakarsınız.Kafanıza dank eder resmen. Bir gün elbet gidecektir o, beyaz saçlı, gülümsemesi insana güven ve sevgi veren o en sadık, en iyi yol göstericiniz, her şeyi size öğreten harika adam gidecektir bir gün. İçiniz burulur. Gözleriniz dolar belli etmezsiniz. Tam "Allahım nasıl olur ya" diye düşünürken duyduğunuz sesle kendinize gelir, o aptallaşma sürecinden kurtulursunuz.
" Hadi aslan oğlum şerefe. "
Ve sizden cevap gecikmez tabi.
-Sağlığına babacığım.
Not: Bir erkek evlat (hem de Büyük erkek evlat) olarak babamla hiç rakı içemedim. Kalp hastası olduğu için de içemeyeceğim. Bu içimde uhde olarak kalacak. Ama babamı çok seviyorum.Babalar günün kutlu olsun canım babam. İçtiğim her kadeh senin sağlığın için.

Hiç yorum yok: